Psikolog Büşra Yönet, kleptomaninin çalma dürtülerine karşı koyamama veya karşı koymada güçlük yaşanan, genellikle Dürtü Kontrolü Bozuklukları kategorisinde yer alan nadir görülen bir psikiyatrik bozukluk olduğunu belirtiyor. Ortalama her bin kişiden üç ile altı arasında görülen bu bozukluğun, genellikle önemsiz veya maddi değeri olmayan nesneleri çalmaya karşı zorlanmakta olduklarını belirtti.

“KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR”

Kleptomaniye sahip bireylerin, çalma davranışlarının genellikle aniden ortaya çıktığını ve önceden planlanmadığını ifade eden Yönet, “Çalma davranışları önceden planlanmış değil, birden biredir. Genellikle çaldıkları nesneleri başkalarına hediye ederler, gizlice yerine koyar, saklarlar veya atarlar. Kleptomani genellikle ergenlik döneminde görülmeye başlar ve geç erişkinliğe kadar sürer, bazı durumlarda hayat boyu sürebilir. Kleptomani hastalarının yüzde atmış dört ile seksen yedisinin hırsızlık yaparken yakalanma öyküsü vardır. Başka bir çalışmaya göre ise hastaların yaşam boyu nöbet sayısı yaklaşık üç kere geçiriyorlar. Kadınlarda kleptomani erkeklere oranla daha fazla görülür ve bu durum çeşitli nedenlere bağlanmıştır. Kadınların erkeklerden daha çok psikiyatrik yardım için başvurma eğiliminde olmaları, ayrıca erkek kleptomanik olguların mahkemeler tarafından doğrudan cezaevine gönderilmeleri, kadınların ise psikiyatrik değerlendirmeye yönlendirmelerinin bozukluğun kadınlarda daha fazla görülmesini açıkladığı düşünülmektedir. Başka bir açıklama ise dürtü denetim bozukluğu bulunan erkeklerin daha fazla saldırgan türde davranışlarda bulunması, kadınların yıkıcı davranışları daha az olmasıdır” dedi.

“DÜRTÜLERİNİ KONTROL ETMEKTE ZORLANIYORLAR”


Kleptomaninin genellikle ergenlik döneminden başlayarak geç erişkinliğe kadar devam edebildiği belirten Yönet, “Bizim tanı rehberimize göre kleptomanisi olan insanlar çalma eylemi öncesinde bir gerginlik yaşarlar ve bu gerginlik sürekli bir artış gösterir. Bu durum ilerledikçe ve çalma davranışı oluşunca kleptomanik insanlar davranışlardan haz alma, doyum sağlama duygusu yaşarlar ve rahatlama durumu başlar. Tanı koyabilmek için ortaya çıkan bu çalma davranışının bir kızgınlık veya öfke sonucu ortaya çıkmaması, intikam almak için kullanılan bir araç olmaması, olası bir psikotik durumla ilişkili olarak sanrı ya da halüsinasyon ile ilişkisi bulunmaması gerekmektedir. Kleptomaniye genellikle bir veya daha fazla bozukluk eşlik edebilmektedir. Örneğin duygu durum bozuklukları ve takıntı bozukluğu, anksiyete bozuklukları gibi bozukluklar eşlik edebilmektedir. Psikologlar, bu sürecin bazen hayat boyu sürebileceğini ve bireyleri önemsiz veya maddi değeri olmayan nesneleri çalmaya iten bir dürtü kontrolü zorluğu olduğunu ifade ediyor” diye konuştu.

“KLEPTOMANİ İLE İLGİLİ YETERLİ ARAŞTIRMA YOK”

ALANYA'YI KIZILOVA BULUŞTURDU ALANYA'YI KIZILOVA BULUŞTURDU

Yönet açıklamasının devamında kleptomani tedavisi konusunda yeterli araştırma ve sistematik çalışmaların yapılmadığı vurgulayarak psikoterapiler, ilaç tedavisi ve davranışçı terapiler gibi yöntemlerin önerildiği belirtti. Yönet şunları söyledi; “Bu bozukluğu olan insanlar çoğunlukla kleptoman için değil ama eşlik eden diğer bir veya daha fazla bozukluk durumları nedeni ile tedaviye yönlendirilirler. Ne yazık ki kleptomani tedavisi konusunda yeterince araştırma ve sistematik çalışma yapılmamıştır. Tedavi yöntemleri olarak psikoterapiler, ilaç tedavisi ve davranışçı terapiler gibi yaklaşımlar önermekteyiz ama bu bozuklukta bilişsel davranışçı tedavi yaklaşımlarının çok daha etkinli olduğunu görmekteyiz. Ayrıca bilişsel davranışçı yaklaşımlar eğer ilaç tedavisi ile beraber kullanılırlarsa yalnızca ilaç tedavisi yapılan durumlardan çok daha etkin olmaktadır.”

Editör: Kerim Toksöz