Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,” Bir yanım toprağı bol olsun diyor. Bir yanımsa başka: Kim olduğu, bağlantıları en iyi yine AKP yöneticileri tarafından bilinen, İstanbul'a yaptıkları, Gezi'deki tutumu, Hainler Mezarlığı, siyasal İslamcı kimliği vs düşünüldüğünde Kadir Topbaş iyi biri değildi. Ölüm temizlemez” dedikten sonra Melih Gökçek’in ölümünü beklediğine ilişkin de bir paylaşım yaptı. Yazının ardından altına Ankara Barosuna kayıtlı Avukat Ömer Ediz Yoraz’da “bence Recep” yazınca tartışmaların ardı arkası kesilmedi. Yapılan paylaşımlara sert tepki gösteren AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş , “Balkan, yapması gereken işleri yapsın. Acilen yaptığı açıklamadan dolayı iki aileden de özür dilemesini bekliyorum” dedi. Sosyal medya üzerinden gelen tepkiler artınca Antalya Barosu başkanı Polat Balkan, bugün sosyal medya üzerinden yeni bir açıklama yayınlayarak “linç kampanyasına boyun eğecek değilim” dedi. “Avukatları temsil eden baro başkanının yapmış olduğu açıklamayı kınıyorum” AK Parti Antalya İl Başkanı Avukat İbrahim Ethem Taş, “Antalya Barosu’nu ve Antalya’daki 5 binin üzerindeki avukatı temsil eden bir baro başkanının yaptığı açıklamadan utanç duyması gerekiyor. Hukuku ve adaleti temsil eden, avukatları temsil eden baro başkanının yapmış olduğu açıklamayı kınıyorum. Öncelikle vefat etmiş bir insan üzerinden paylaşım yapmak Kadir Topbaş’ın, ailesini rencide etmiştir. Yaşayan bir insana da ‘ölmesini bekliyorum’ iması çok aşağılık bir davranıştır. İnsan onuru ile bağdaşmayan, insanlığa sığmayan bir davranıştır. Acilen baro başkanının hem merhum Kadir Topbaş’ın ailesinden ve sevenlerinden özür dilemesini bekliyorum. Aynı zamanda Sayın Melih Gökçek ile ilgili yapmış olduğu açıklamadan dolayı da kamuoyundan ve Melih beyden özür dilemesini Ak Parti Antalya İl Başkanı olarak, temsil ettiğim kurum adına da bekliyorum” diye konuştu. “Siyaset yapmak istiyorsa baro başkanı kimliğinden acilen istifa etsin” AK Parti Antalya İl Başkanı Avukat İbrahim Ethem Taş,” Maalesef Antalya’da adaleti temsil eden bir kurumun, adalet ile hukuk ile uğraşması gerekirken, avukatların çalışma koşulları, yeni başlayan avukatların meslek hayatlarında başarılı olabilmeleri için çalışması gereken kurum temsilcisinin yapmış olduğu açıklamayı şiddetle ve esefle kınıyorum. Polat Balkan, siyaset yapmak istiyorsa baro başkanı kimliğinden acilen istifa etsin ve istediği partide siyaset yapsın” şeklinde konuştu. “Yaptığı açıklamadan dolayı iki aileden de özür dilemesini bekliyorum” Açıklamanın vicdana sığmayan bir davranış olduğunu söyleyen Taş, “Polat Balkan’ın yapmış olduğu bu açıklama, özellikle temsil ettiği kurumdaki avukatları da rencide etmiştir. Maalesef hukuksuz ve adaletsiz, vicdana sığmayan bir açıklama yapmıştır. Balkan, yapması gereken işleri yapsın. Acilen yaptığı açıklamadan dolayı iki aileden de özür dilemesini bekliyorum” ifadelerini kullandı. “Bu konunun da hukuk ve adalet önünde takipçisi olacağız” Konuyu yargıya taşıyacaklarını belirten Taş, “Polat Balkan’ın yaptığı açıklamanın altına “bence Recep” yazan Avukat Ömer Ediz Yoraz’ın paylaşımını gördüm. Özellikle belirtmek istiyorum. 2002 yılından beri, girmiş olduğu tüm seçimlerinden başarılı çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti’nde Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve şuanda da milletin oyları ile başkanlık yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazılan bu paylaşım maalesef şeref ve haysiyet yoksunu bir kişi tarafından yapılmıştır. Bu konunun da hukuk ve adalet önünde takipçisi olacağız. Bununla ilgili de hem ilgili baro başkanı ve altına yorum yapan avukatla ilgili de savcılığa suç duyurusunda bulunacağız” açıklamalarında bulundu. Polat Balkan'dan yeni açıklama : "Linç kampanyasına boyun eğecek değilim" Öte yandan, Polat Balkan ise gelen tepkiler üzerine yaptığı yeni açıklamalarda şu ifadelere yer verdi: “Dün yaptığım bir paylaşım üzerine hakaretler, küfürler ve tehditler yağıyor. Herkesin canı sağ olsun. Öte yandan düşüncelerimden vazgeçecek, linç kampanyasına boyun eğecek değilim. Varlığını Cumhuriyet Devrimlerinin köküne kibrit suyu dökmeye adayan anlayışın, siyasi kadroların memleketimize ve toplumumuza verdikleri zararları alt alta yazmaya günler yetmez. Yaşarken yaptıklarının hesabını yargı önünde vermeden, bedelini ödemeden gitmelerinedir tepkim, üzüntüm. Ölümün her şeyi temize çıkarmaması gerektiğine inanıyorum. Paylaşımım, ölüm çığırtkanlığı değil, çürümeye ve ikiyüzlülüğe karşı bir çığlıktır.”