KERİM TOKSÖZ YAZDI:
Hayatımda bir çok insan tanıdım. Herkesin bir derdi, herkesin bir amacı vardı. Kimisi zengin olmak istiyor, kimisi siyasette başarılı olmak, kimisi de ticarette ön plana çıkmak istiyordu. Kimisi ticareti yapamadı, kaybolup gitti, kimisinin zenginlik hayali suya düştü, kimisi siyasi arenada başarılı olamadı. Herkes siyasete girer ama herkes siyaset yapamaz. Çünkü siyasette bir çizginiz yoksa, 3-5 yıl siyasi arenada bulunursunuz ama çizginiz zikzaklıysa kaybolur gidersiniz.
Siyasette bir makam ve mevkiye gelirsiniz ama o makamdan gidince çizginizi bozarsanız, siyasi arenada bulunamazsınız. Siyasi arenada makam için değil hizmet için bulunursanız, inandığınız davanın da arkasında durursanız, hem partililer sizin arkanızda durur, hem de sokaktaki seçmen.
Dün siyasi arenada makam ve mevkide bulunan bir çok insan, o oturduğu koltuğu elinden gidince ya parti değiştirdi, ya da siyasete küsüp gitti.
Alanya'da bazı kişilerin dışında bazı siyasetçilerin derdi millete hizmet etmek, davanın adamı olmak değil, koltuğun sahibi olmaktı.
Bunlardan birisi Hüseyin Yıldız. Her zaman partisine ve davasına sahip çıktı. Partisinden İlçe Başkanı oldu, görevi bırakıp Milletvekili seçildi. Bir dönem Milletvekilliği yaptı Hüseyin Yıldız, sonraki dönem Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin listeye koymasına rağmen seçilemedi.
O gün Hüseyin Yıldız partisine küsmedi, Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye kırgın olmadı.
Her zaman partisinin bir neferi olarak sahaya indi, partisi için çalıştı, çırpındı. Partisinin başarılı için sahada ter döktü. Koltuk değil davasının peşinde oldu.
Çünkü Hüseyin Yıldız'ın tek amacı vardı, MHP'nin başarısı. O'nun dışında başka bir hedefi olmadı.
Dün Milletvekili olarak sahadaydı, bugün partisinin sadece bir üyesi olarak sahada.
Antalya'da 19 İlçe Kongresi'nde salonda bulunan ender isimlerden birisiydi Hüseyin Yıldız.
Gözlerim Hüseyin Yıldız'ın dışında MHP'de siyaset yapan eski Milletvekilleri'ni aradı.
Salonda ne Mehmet Günal vardı, ne Tunca Toskay ne de başka birisi.
Salonda koltuğun değil davanın adamı Hüseyin Yıldız vardı.
Siyasette davası için hem nakdini, hem vaktini kayıtsız şartsız ayıran bir Hüseyin Yıldız var, Alanya ve Antalya'da.
Yani koltuğun adamı olmak kolay ama davanın adamı olmak zor. Bence Hüseyin Yıldız zoru başardı ve başarıyor.
