Kerim TOKSÖZ yazdı: Dünyanın en önemli kentlerinden biri Alanyamızdır. Doğası ve tarihi ile turizmin incisi Alanyamızda tabiri caizse 99 milletten insan yaşıyor. Rus'u, Alman'ı, Fransız'ı, Yunan'ı, Arap'ı, Müslümanı, Sunnisi bile Alanya'da birarada yaşıyor. Dünyanın buluşturan, birleştiren Alanyamızdır. Çünkü insanlar burada huzur içinde, bir ve beraberce yaşıyorlar. Birliğin olduğu bir yerde beraberlik olur, beraberliğin olduğu yerde huzur, huzurun olduğu yerde de barış vardır. Çünkü Alanyamız insanları birleştiren bir kenttir. Alanyamız birleştirici, bütünleştirici rolü oynayan dünya kentleri arasında her zaman ön plana çıktı ve çıkıyor da. Dünya insanını Alanyamızda birleştiriyor, bütünleştiriyoruz ama kendimiz birleşip, bütünleşemiyor, tam aksine ayrışıyoruz. Çünkü dünya insanının gönlünde Alanya var ama bizim gönlümüzde koltuk sevdası var. Birisi bir koltuğu bırakınca görev yaptığı o kurumdan veya Sivil Toplum Kuruluşu'ndan uzaklaşıyor, bir daha o kapıdan içeri girmiyor. Birileri küçük olsun benim olsun anlayışı ile hareket ettiği için şehirde birlik sağlanmıyor, beraberliğimiz de oluşmuyor. Çünkü bu şehirde doğan, büyüyen bazı insanların derdi birlik değil, koltuk. Bu şehirde yaşayıp, STK'larda görev yapan insanlar, görevleri bitince o kurumu terk ediyorlar, aniden istifa edip gidiyorlar. Alanyalının derdi koltuk ama bu şehre uzaktan gelen insanların da amacı böylesi güzel bir şehirde yaşamak, bu memlekete bir şeyler kazandırmak. Bir kurumda veya bir Sivil Toplum Kuruluşu'nda görev yaparken, koltukta otururken birlikten söz eden bazı insanlar, koltuklarını kaybedince kişiliklerini de kaybedebiliyorlar. Bir yerde görev yapan insanlar, ellerindeki yetkiyi yitirince kendi kontrollerini de kaybedebiliyorlar. Bir insan görevdeyken birlik ve beraberlik diyor, görevi bitince de ayrılık diyorsa o insan nerede olursa olsun görev süresi bitince gittiği her yeri karıştırır, ayrıştırır. Bir insan kendini bazen güçlü görebilir, bir insan istediği her yere ulaşabililir ama önemli olan koltuktan koltuğa atlamak, bir görevi bırakınca başka bir göreve atlamak yerine birlikten söz ettiği dönem koltukta oturuyorsa, koltuğu bırakınca da birlikten ve beraberlikten söz etmeli ve bu sözüne sadık olmalı. Bir insan görev yaptığı yerde görevi bıraktığında kendine başka bir koltuk arıyor, görevi bittiği yeri de bölmeye, parçalamaya ve ayrıştırmaya çalışıyorsa o insanın zihniyetinde her zaman birlik değil, bölmek ve parçalamak vardır.