Son aylarda hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve etkisini halen sürdüren Covid-19 salgınının bütün dünyada gıda yeterliliği tehlikesini ortaya çıkarması CHP’yi harekete geçirdi. CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ve 21 CHP milletvekili, Türkiye’nin kapısını çalan kuraklık ve beraberindeki kıtlık tehdidiyle ilgili Meclis araştırması istedi. Budak, “Son elli yılın en sıcak eylül ve ekim aylarını yaşadık. Yağış oranı yok denecek noktada. Göller kurudu, barajlarda sayılı günler kaldı. Türkiye, kuraklığın etkisi altına girdi. Kuraklık bir yandan, bütün dünyayı tehdit eden kıtlık tehlikesi diğer yandan felaketin kapımıza gelip dayandığını gösteriyor. Yaşadığımız bir iklim krizidir. Ekonomik kriz gibi bu krizi de yok sayarak bir yere varamayız. TBMM öncülüğünde acil tedbirler almamız gerekiyor” dedi.
‘Acil tedbirler gerekiyor’
21 CHP milletvekilinin imzaladığı önergede şu ifadelere yer verildi: “Dünya Gıda Programı (WFP) Direktörü David Beasley, 2021 yılı için büyük çapta kıtlık beklendiği uyarısında bulunmuş, bu durumu ‘2021'de korkunç boyutta kıtlık olacak’ şeklinde ifade etmiştir. Covid-19 vakalarındaki artışa dikkati çeken Beasley, salgın nedeniyle özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerin ekonomilerinin kötüye gittiğini vurgulayarak, bu ülkelerin ertelenen borç ödemelerinin zamanının gelmesinin de durumu daha ciddi hale getireceğini dile getirmiştir. 2020 yılında gelişmiş ülkelerin verdikleri teşvik paketleri nedeniyle salgının engellenebildiğine dikkat çeken Beasley, ülke liderlerinin kıtlık, açlık ve göç konularına odaklanması gerektiğini vurgulamıştır. Etkisini halen sürdürmekte olan Covid-19 salgını tüm dünyada beslenme ve gıdada kendine yeterlilik konusunda tarihte eşine az rastlanır bir korku ve kaygı yaratmıştır. Hemen her ülke tarımı, gıdayı, suyu kendine yeterliliğini daha çok konuşur hale gelmiştir. Yaşanan süreç özellikle tarım alanında dünya devletlerini daha fazla korumacı politikalar belirlemeye sürüklemiş ve tarım politikalarında önceliği “kendi kendine yeterlilik” temeline yönlendirmiştir. AK Parti iktidarı döneminde çiftçiyi topraktan hızla koparan ve ithalata dayalı tarım politikasını benimseyen anlayışının çok yakın bir gelecekte Türkiye’yi olumsuz yönde etkileyeceği de açıktır. Öte yandan ülkemiz 2020 yılı itibariyle ciddi bir kuraklık tehdidi altındadır. Türkiye’nin en çok yağış alan bölgesi konumundaki Karadeniz Bölgesinde bile yağışlar azalmış, meteoroloji verilerine göre bir önceki yılın aynı dönemine göre yağış miktarı yüzde 50 oranında gerilemiştir. Benzer tablo, İzmir, Edirne, İstanbul, Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin neredeyse tamamı için geçerlidir.  Küresel iklim değişikliği ile yağış rejiminin düzensizliğinin arttığı bir döneme girilmiş, azalan orman arazileriyle birlikteyakın bir gelecekte ciddi kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalınabileceği görülmektedir. Bütün bu değerlendirmeler ışığında yakın vadede ülkemizde yaşanabilecek kıtlık ve kuraklık felaketlerine ilişkin acilen önlem alınması amacıyla Anayasanın 98’inci ve İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması konusunda gereğini arz ve teklif ederiz.”