Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Mehmet Öztürk’ün de bulunduğu görüşmede mesleki eğitim ile ilgili görüş alışverişinde bulundu. Türkiye’de beyaz yakalı ile mavi yakalı arasında bir statü farkı oluştuğundan bahseden ATSO Başkanı Çetin, “Almanya’da teknik ve mesleki eğitim toplam eğitimin yüzde 70’inin üzerinde. Üniversite mezunu olmak ile ustabaşı olmak arasında bir statü farkı yok. Bizim ülkemizde beyaz yakalı ile mavi yakalı arasında bir statü farkı var algısı oluşturuluyor” dedi.

“Kalifiye eleman bulmada zorlanılıyor”
Mesleki eğitimin büyük önem taşıdığını ifade eden Başkan Davut Çetin, öğrencilerin liselerde teknik ve mesleki eğitim aldıktan sonra üniversiteye gitmelerinin kalifiye teknik eleman bulmada iş yerlerini sıkıntıya soktuğunu dile getirdi. Meslek liselerinden mezun olan gençlerin eğitim gördükleri alanlarda işlerini sürdürmelerinin teşvik edilmesi gerektiğini dile getiren Başkan Davut Çetin, “Bunun için iş dünyası olarak asgari ücretin yüzde 20 üzerinde ödemeye hazırız” dedi.

“Mesleki eğitimin önemini gençler kadar aileleri de bilmeli”
Kendisinin de bir meslek lisesi mezunu olduğunu ifade eden Başkan Davut Çetin, “Gençlerimiz devlet dairelerinde ya da beyaz yakalı olarak çalışmayı sanayide, fabrikalarda teknik eleman olarak çalışmaya tercih ediyorlar. Ancak sanayide veya fabrikalarda teknik olarak çalışmanın kendilerine daha çok kazandıracağını düşünmüyorlar. Buralarda çalışmayı kendilerine yakıştıramıyorlar. Gençlerimizi bu alanlarda çalışmak için teşvik etmeliyiz. Ben de çocukluğumdan bu yana sanayide çalışarak bugünlere geldim. Gençlerimiz buralarda fırsatlar olduğunu görmeliler. Burada görev gençlerimize olduğu kadar ailelerine de düşmekte” diye konuştu.

“Statü farklı var algısı oluşturuluyor”
Türkiye’de pek çok sektörde şu an teknik ve kalifiye eleman bulmada sıkıntılar olduğunu dile getiren Başkan Davut Çetin, “Şu an tedarik zincirlerinde ciddi bir tır ve kamyon kullanacak şoför ihtiyacı bulunmakta. Organize sanayi bölgesindeki iş yerlerinde üretim bantlarının başında duracak işçi aranmakta. Bu iş yerleri aradıkları elemanları bulurlarsa asgari ücretin de üzerinde vermeye hazır bir şekilde bekliyor. Gençlerimizin hepsini üniversite mezunu yapmak bir şey kazandırmıyor. Almanya’da teknik ve mesleki eğitim toplam eğitimin yüzde 70’inin üzerinde. Üniversite mezunu olmak ile ustabaşı olmak arasında bir statü farkı yok. Bizim ülkemizde beyaz yakalı ile mavi yakalı arasında bir statü farkı var algısı oluşturuluyor. Oysa ki pek çok ustabaşı ya da kalfa bugün üniversite mezunlarından çok kazanarak işe başlıyor” diye konuştu.

“1 gün okulda 5 gün iş yerinde eğitim”
Mesleki Eğitim Merkezleri’nin önemine değinen İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er, tüm ortaokul mezunu öğrencilerin Mesleki Eğitim Merkezleri’ne başvuru yapabileceklerini, MESEM’lerin örgün eğitime dahil olduğunu belirtti. Mesleki Eğitim Merkezleri’nde eğitim gören çırak öğrencilerin 1 günlük teorik eğitimlerini okulda diğer 4 veya 5 gün beceri uygulama eğitimlerini iş yerlerinde aldıklarını dile getirdi. Öğrencilerin, beceri eğitimleri gördükleri süreçte, 6331 sayılı iş güvenliği kapsamında sigortalı olduklarını da ifade eden Er, “Çıraklık öğrencilerimiz eğitim gördükleri sürelerce en az asgari ücretin yüzde 30’u kadar ödeme alıyorlar. 4’üncü yılın sonunda hem Mesleki Eğitim Merkezi Lisesi diploması hem de ustalık ve Usta Öğreticilik Belgesi alacaklar” dedi.

“Çırak öğrenci sayısı 4 yılda 70 binden 158 bine çıktı”
MESEM’lere olan ilginin her gün artarak devam ettiğini belirten İl Müdürü Er, “2017 yılında ülke genelinde 70 bin civarında olan çırak öğrenci sayısı günümüzde 158 bin rakamına ulaştı. Antalya’da 10’u bağımsız olmak üzere toplam 26 Mesleki Eğitim Merkezi’nde eğitim gören öğrenci sayımız da 2 binlerden 6 binlere ulaştı” şeklinde konuştu.

“Mezun olduğumda işim hazır”
Görüşme sonrasında işletmeyi gezen Başkan Davut Çetin ve Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er, burada çalışan öğrencilerle de görüşerek fikirlerini aldı. İş yerinde eğitim gören Akdeniz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 10. Sınıf öğrencisi Abdurrahman Çayaksu, iki yıldır işletmede çalıştığını, sigortasının olduğunu, okurken bir taraftan da evine ekmek götürdüğünü söyledi. Mezun olduktan sonra işinin hazır olduğunu dile getiren Çayaksu, “Tüm arkadaşlarıma buradan sesleniyorum Mesleki Eğitim varsa sorun yok” dedi.