Aydınlı,204 böbrek naklinin 19’unu, 56 karaciğer naklinin ise 8'ini çocukların oluşturduğunu kaydetti.
Organ nakli yaşamsal bilincini ülkemizde ilk sahiplenen ve öncülük ettiği multiorgan ve kompozit doku nakilleri ile dünyanın sayılı merkezleri arasında yer alan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi tarafından 2021 yılı değerlendirme toplantısı Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
2021 yılında gerçekleştirilen organ nakilleri ile ilgili bilginin verildiği toplantıya; Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bayezid, Organ Nakli Koordinatörü Nilgün Bilal ve öğretim üyeleri katıldı.

Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi’nde 2021 yılı içinde, 204 böbrek naklinin 19’u çocuk, 56 karaciğer naklinin 8 çocuk,2 kalp, 1 rahim ve 1 çift kol organ nakillerinin yapıldığı kaydedildi. Merkezin kuruluşundan bu güne 5 bin 9 böbrek, 693 karaciğer, 109 kalp, 78 pankreas ve 12 kompozit doku nakli gerçekleştirdiği belirtildi. Ayrıca
"Kadavra bağışı"
Toplantıda konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Özlenen Özkan, 2021 yılının kendileri açısından organ nakli ve kompozit doku nakli açısından iyi geçtiğini söyledi.
Özellikle kalp, kol ve yüz nakillerinde kadavra bağışı olmadan yapılmasının mümkün olmadığını dile getiren Özkan, “Özellikle kalp naklinde kalp bulamazsak hızlı bir şekilde maalesef hastaları kaybediyoruz. Yüzde ve kolda hayatları kaybetmesek de hayatları çekilmez olabiliyor. Önemli faktör kadavra bağışı. Burada en önemli noktanın kalp, yüz ve kol naklinde kadavra bağışının olmasıdır. Özellikle kalp naklinde, zamanında kalp bulunamazsa hastayı kaybedebiliyorsunuz. Yüzde ve kolda hayat kaybı olmasa bile kişinin hayatı çekilmez olabiliyor. En önemli faktör kadavra bağışı” diye konuştu.

"Marjinal vakalar"
Özkan, Rahim ve yüz nakillerinin önemli konular olduğunu belirterek, “Dünyada çok az yerde yapılan ve marjinal vakalar. Çok ciddi bir tecrübe sağlıyor. Üniversitemizi çok üst seviyelere taşıyor. Transplantasyon çok ciddi bir disiplin. Bu örnekler çok az yerde yapılan, kalitenizi arttıran, güveni arttıran vakalar ve çok kıymetlidir”ifadelerine yer verdi.

"Kaliteliyiz"
AÜ’nün organ nakli konusunda aynı zamanda eğitim de veren bir kurum olduğunu işaret eden Özlenen Özkan, “ Hem yurt dışından gelen cerrahlara eğitim veriyoruz. Biz oraya gidiyoruz. Buda kalitemizi somut olarak örneklendiriyor. Bu çok kıymetli” dedi.

"Handikap"
Organ bağışının arttırılması noktasında yapılması gereken çalışmalar hakkında da bilgiler veren Özkan, “Vasiyet etse bile etrafındakilerden birisi organ bağışına izin vermediği zaman biz onu alamıyoruz. Bu bizim için en büyük handikap. Bunun için eğitimler yapılıyor ama bir şekilde yeterli olmuyor. Bu konuda empati çok az. Bu konunun önemini ancak kendi başımıza geldiği zaman anlıyoruz. Organ naklini bizzat yaşamış kişiler bile, ‘acaba bağışlasak mı sorusunu’ biliyorum. Empatiden yoksunuz, eğitimde çok geçerli olmuyor. Organ nakline ne kadar ihtiyaç olduğunu sadece spotlarla değil, eğer ki bunları dizilere taşıyarak, en önemli etkileyici faktör bizlermiş gibi geliyor. Ama medyada yayılmasıyla biraz daha duyarlılık artıyor” diye konuştu. AÜ Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu ile kurulan organ nakli merkezinin bu yıl 40. yılını geride bıraktığını söyledi.

“20 böbrek, 56 karaciğer nakli”
40 yılda çok önemli işlere imza attıklarının altını çizen Aydınlı, “ 2021 yılında 204 böbrek nakli,56 karaciğer nakli, 2 kalp ve 2 kompozit doku nakli yapıldı. Bu 204 böbrek naklinin 19’u çocuk nakiller. 56 karaciğer naklinin de 8’i çocuk nakiller oluşturuyor. Çocuklardan yaptığımız nakillere özellikle önem veriyoruz. Bu çocuklarımıza organ bağışı daha az olduğu için çok fazla bağış çıkmıyor ve daha az organ var. Bazen büyüklerden bağışlanan organlardan, bazen anne ve babalarından bağışlanan organlarla çocuklarımızı hayatta tutmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Aydınlı, pandeminin tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de olumsuz etkilediğini ve beyin ölümünden organ bağışının düşmesine neden olduğunu bildirdi.

"Düşüş var"
Bu durumun organ nakline de olumsuz yansıdığını ile getiren Aydınlı, “ Bu yıl sadece 204 böbrek naklinden 9 kişiye yaptığımız nakil beyin ölümünden, karaciğer naklinde de 4 kişiye yaptığımız nakil beyin ölümünden ki böbrekte bu 40-50 civarında, karaciğerde ise 15 civarında olmaktaydı. Böyle bir düşüş var. Buna rağmen ama bağış oranı yüzde 42 oranında bir rakam. Donör potansiyeli olan vatandaşlarımızın yüzde 42 açısından organ alınmış durumda. Bu da hem ülkemiz hem de Akdeniz Üniversitesi açısından da oldukça önemli” ifadelerine yer verdi.

"5 bininci böbrek naklini geçmişiz"
Aydınlı, “Organ nakillerinde eğitimin de önemine vurgu yapan Çünkü çok ciddi sıkıntılar oluşturmakta ve ne yazık ki bağış oranlarını düşürmektedir. Normal zamanlarda karaciğer bekleme listemizde her yıl biz hastalarımızın yüzde 10 civarını organ bulamadığımız zaman kaybediyorduk. Ama şimdi bu yüzde 30’lara çıkmış durumda. Bu bizi üzüyor. Biz 5 bininci böbrek naklini geçmişiz”dedi.
"Sıfır riskle çalışmaya çalışıyoruz"
Organ nakillerinin yaklaşık yüzde 10’unun çocuklara yapıldığını kaydeden Aydınlı, “ Organ nakillerinin yüzde 90’ı büyüklerdir. Aslında pediatrik böbrek nakillerinde de gerçekten Avrupa’da bile en ön sırada olan bir merkeziz. Yüzde 99’ın üzerinde böbrek nakillerinde, yüzde 90 civarında da karaciğer nakillerinde ciddi başarımız var. Organları takılan hastaların yüzde 99’unun organları çalışıyor. Bir sonraki yıla rahatlıkla geçiyorlar. Naklettiğiniz organın en az 10 yıl gitmesi isteniyor. Hastalarımızı çok detaylı inceliyoruz. Özellikle pandemi döneminde bütün tetkikleri yaparak 0 riskle çalışmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

"Bağışçı sorunu"
AÜ Kap Damar Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Beyazid, yaptıkları yüz naklinin en zor nakillerinden biri olduğunun altını çizerek, ince bir uygulama olduğunu ve dünyanın bir çok ülkesinden daha fazla sayıda yüz naklinin gerçekleştirildiğini açıkladı.
Rahim nakliyle birlikte yüz naklinde de artık dünyanın Türkiye’yi takip etmeye başladığını dile getiren Beyazid,“ En büyük sorunumuz organ naklindeki donör sorunu, verici veya bağış olmamasıdır. Bunu topluma maletmek sosyal bir bilinç oluşturmak gerekiyor. Geçen yıl sonunda yapılan bir toplantıda Türkiye çapında kalp bekleyen hastalarla ilgili, 970 hasta olduğunu kalp, bundan bir hafta, 950 hasta kaldığını öğrendik. Buda bir haftada 20 hasta kaybedilmiş organ olmadığı için. Covidde sayının azalmasında etkili oldu. Milyon nüfusa 3 yada 5 bağış oluyordu, Türkiye Avrupa ülkelerinden geride. Covidle birlikte bu sayı 1’in altına indi. Bu sayıyı arttırmamız gerekiyor” dedi.

"Pandeminin etkisi"
AÜ Organ Nakli Koordinatörü Nilgün Bilal, Türkiye’de son yıllarda organ nakli ciddi seviyelere gelmesine rağmen, pandeminin bağış sayısını olumsuz etkilediğine değindi. 2019’da bağış sayısı milyon nüfus başına 7 rakamlarını bulduğunu hatırlatan Keçecioğlu, “ Yılda 600-700 beyin ölümünden, organ alınıp ülke genelinde 2000-2500 kişiye kadavradan organ nakli yapılabiliyordu. 2020 yılı sonunda bu rakam bir yılda tüm Türkiye’de 200 kişinin kadavradan organları alınabildi. 2021’de sınırlı ve zor şartlara rağmen ülke olarak biraz arttırdık 305 kişiden kadavradan organ alınıp nakil yapılabildi. Bu kadar az verici varken listede 20 bin böbrek, 2 bin karaciğer, 900 civarında kalp bekleyen hastalar var. Kalp ve karaciğer bekleyen hastalar malasef düşük ve sabit sayıda kalıyor, bu hastalar listede organ beklerden hayatlarını kaybediyor. Listede sabit bir sayı dönüşen ve hayatını kaybeden liste var. Bu listeden insanların nakil olarak sağlıklarına kavuşmalarını istiyoruz” dedi.