Bu sene ülke genelinde yeterli yağışların olmamasından dolayı yaşanan su sıkıntısı sebebiyle Aksu Sulama Birliği, üreticilere ilk hasadı yaptıktan sonra, ikinci ürünü ekmemeleri konusunda mesajla bilgilendirme yaptı. İkinci ürün olarak mısır yerine, susam ekilmesinin daha doğru olacağı konusunda tavsiyelerde bulundu.

“Devletimizin bu anlamda teşvik, destekleme ve hibesi var”
Su ve sulama konusunda otorite kuruluşun DSİ olduğunu ifade eden Aksu Sulama Birliği Başkanı Mevlüt Engin, “Yörede çiftçilerin eski alışkanlıklarından dolayı vahşi sulama yapılıyor. Sera ve belli ağaç türleri damlamaya geçildi. Devletimizin bu anlamda teşvik, destekleme ve hibesi var. Damlama sulamanın su tüketimini azaltmada ciddi katkısı olmakta. Bunlar vatandaşlarımız tarafından bir nebze yerine getiriliyor ama bazı ürünlerde doğası gereği pamuk, mısır gibi ürünler, salma suyla sulandığı için su tüketimi fazla. Rezervde su olunca yörede de su tüketimi ve su kullanma alışkanlığı biraz fazla oluyor. Yıllardır rezervde böyle bir sorun yaşamayınca bol suya alışılmış. Burada rezerve bakılınca, sezon içerisinde çok rahat harcanamayacağı yada karşılayamayacağı değerlendirildiği için ikinci ürünlerin ekilmemesi. İkinci ürün tabiri DSİ literatüründe birinci ürünü sularsın ürünü alırsın, yerine ikinci ürünü ekersin. Onu da sularsın. İşte bu sene bu ikinci ürünün ekilmemesi. Ekilirse mağduriyet yaşanacağı, yeterli suyun alınamayacağı değerlendirildi” diye konuştu.

“Vatandaşa bunu öneriyoruz”
Birlik olarak ikinci ürün olarak susam ekilmesi yönünde önerinin olduğunu kaydeden Engin, “Susamın, yöredeki çiftçi alışkanlığı özellikle ilk ekerken ‘tav suyu’ verilen suyun akabinde, büyük bir oranda su istememesi. Ürünün selameti ve garantisi açısından, suyu bulamadım yada yetersiz oldu serzenişinin önüne geçmek için vatandaşa bunu öneriyoruz. Hem DSİ’nin desteği hem de ilçe idarecilerinin desteği ile biz şu ana kadar çok ciddi bir mağduriyet yaşatmadık ve yaşanmadı” dedi.

“Sadece Antalya’ya has bir durum değil”
DSİ’nin yaptığı hesaplamalarda bitki suyu ihtiyacının sahaya verildiğini dile getiren Mevlüt Engin, “Alışkanlıklar aşılamıyor. Sezon içerisinde DSİ’nin almış olduğu bir karar, şebeke dışına su verilmemesi yönünde yada ekilmemesi yönünde. DSİ’nin talimatları gereği tek yıllık ürünlere proje sahasının dışında suyun bolsa verilebiliyor. Bu sene bol olmadığı için vatandaşa ekmeyin diyor. Bu sene şebeke dışına ekerseniz su verememe durumu var. Çünkü projeye ancak yetecektir” şeklinde konuştu.

"Birinci ürünü sulayıp, ikinciyi de ekerseniz bir mağduriyet yaşarsınız"
Vatandaşlara gönderdikleri mesajla ilgili de bilgi veren Engin, “Birinci ürünü sulayıp, ikinciyi de ekerseniz bir mağduriyet yaşarsınız. Yasaktır ya da cezalıdır denmedi. Bu mağduriyet nedir. Daha önce 3-5 kez sularken şimdi belki 2 kez sulamayla yetinecek. Belki biraz verimde, belki biraz kalite de azalma olacak. Ekeninde bu bilgileri bilerek ekmesi öneriliyor. Sadece Antalya’ya has bir durum değil. Belki biz en iyi durumda olan yöreyiz. Biliyorsunuz Anadolu’da ciddi bir kuraklık yaşanıyor. İlimiz de bundan etkilendi. Baraj rezervleri etkilendi. Biz daha kontrollü daha disipline ederek vatandaşlarımıza yapacağımız bilgilendirmelerle yardımcı olacağız” dedi.

“Su rezervi geçen yıla oranla azdı”
Eski yıllara nazaran suyun az ama o kadar vahim bir durumda olmadığını da kaydeden Mevlüt Engin, “DSİ’nin verdiği veriler, Aksu projesi 187 bin dekar net sulama sahasına sahip. 110 bin ile 130 bin dekar arasında sulu tarım yapılıyor. Aksu sulama projesi sadece Aksu ilçesi değil. Serik sınırlarını da kapsıyor. Gebiz, Abdurrahmanlar, Aşağı oba ve bu yöreleri de kapsıyor. Bu sene Nisan ve Mayıs ayında yağan yağmurlarla açık arazinin su ihtiyacı karşılanmadı. Sadece seraların su ihtiyacı karşılandı. Var olan su yetiyordu. Geçen sene Haziran başında sulama yapılan ürünler, bu sene Mayıs başında yaptıklarını söylüyor vatandaşlar. Bir ay önceden başladı sulama. Su rezervi de geçen yıla oranla azdı. 2 türlü durum söz konusu” ifadelerini kullandı.